🦬 Bebekler Ne Kadar Sıklıkla Idrar Yapar
Normalbir insanın çıkardığı idrar miktarı günde 1,5 litre kadardır. Yine normal bir insan günde 5-6 defa idrar yapma ihtiyacı duyar Bu tavsiyeler, genel bilgilerdir. Fakat unutmayınız ki, özel rahatsızlığınız için en iyi tavsiye, şikayetlerinizi dinleyen ve sizi muayene eden doktorunuzun tavsiyesidir.
İshalli bebeklerde sıvı kaybı geri kazanmak için su ve sulu içeceklerin verilmesidir. Ayran, çorba, meyve suyu verilmesidir. Ancak daha anne sütünden başka bir besin kullanmayan bebekler, daha yoğunlukta emzirilmesidir. Bebeklerin içebildikleri zamanlarda, suyunu kaynatıp soğuttuktan sonra verilmesinindir.
İdrarrengi önemi. Kırmızı renkli idrar, çişinizde kan olduğunu veya idrar yolu enfeksiyonu, prostat problemlerini, böbrek hastalığı, bir tümör veya başka bir durumun olduğunun bir işareti olabilir. Yakın bir zamanda pancar, yaban mersini veya ravent yemişseniz o zaman bu renk değişikliği tamamen normal olabilir.
Bebeklertam 300 adet kemikle doğar. Yetişkinlerdeki kemik sayısı ise 206! Peki 94 kemiğe ne mi oluyor? Bebekler büyüdükçe kemikleri birbirine kaynıyor ve kemik sayıları 206’ya iniyor. 6- Sıklıkla İdrar Yapan Sadece Sizin Bebeğiniz Değil. Bebekler her 20 dakikada bir idrar yaparlar.
Bebeklerkaç saatte bir idrar yapar? Bebekler normalde doğumdan sonraki 24 saat içerisinde çiş yaparlar, sonraki günlerde de günde 2 ile 6 kez arasında çiş yaparlar. Doyan bebek kaç kez altını ıslatır? Bebeklerin doyduklarına dair ortak en önemli belirti, günde yaklaşık 4-6 bez ıslatmalarıdır.
Yenidoğan bebekler rastgele bir desen yerine bir yüz çizimine bakmayı tercih ederler ve gülen yüzleri asık suratlara tercih ederler. 7 aya kadar bir bebek aynı anda nefes alabilir ve yutabilir. Her gün yaklaşık 353.000 bebek doğuyor. Genel olarak, erkek bebekler kız bebeklerden biraz daha ağırdır.
İdrar yanmasına iyi gelen başlıca uygulamalar bol su içmek, gaz yapıcı ve baharatlı gıdalardan uzak durmak, idrarı tutmayarak sık sık tuvalete gitmek, temizliğe önem vermek, sigara
ydHlGBI. SAĞLIK SERVİSİÇocuğunuz ateşli idrar yolları enfeksiyonu geçiriyorsa, ailenizde böbrek reflüsü hastası varsa veya idrar yapmakta zorlanıyorsa, mutlaka böbrek reflüsü açısından incelenmeli. Üroloji Uzmanı Op. Dr. Levent Gürkan böbrek iltihabı geçiren çocukların yüzde 25 – 40'ında görülen böbrek reflüsünün ihmal edildiğinde böbrek yetmezliğine yol açabileceği konusunda uyarıyor!Böbrek reflüsü nedir?Böbreklere idrar reflüsü Vezikoüretereal reflü çocuklarda en sık rastlanılan ürolojik problemdir ve pediatrik ürolojinin en tartışmalı konularından biridir. Tanım olarak idrar kesesinde toplanmış olan idrarın normalin tersine böbreklere geri akmasıdır. Bu geri akış reflü böbreklerin hem yüksek basınçlı hem de kirli idrarla temasına neden olarak uzun dönemde böbrek hasarına neden reflüsü nedenleri ve görülme sıklığıNedeni idrar kanalının idrar kesesine açıldığı noktanın genetik yapısal bozukluğu olabileceği gibi idrar kesesinin dışarı açıldığı noktadaki anatomik veya fizyolojik bir darlık da idrar kesesinin içinde yüksek basınca yol açarak böbreklere ikincil kaçağa neden olabilir. Tüm çocukların sadece %1 - 2’sinde reflü görülmektedir fakat böbrek iltihabı geçiren çocukların %25 - 40’ında reflü mevcuttur. Doğum öncesi tespit edilmiş böbrek şişliklerinin hidronefroz %17 - 37’sinde eşlik eden reflü mevcuttur. Bu yüksek sıklığı nedeniyle ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçiren her çocuğun reflü açısından taranması tavsiye kalıtsal olarak iletildiği gösterilmiştir. Kardeşinde reflü olan çocuklarda %30, anne veya babasında reflü olan çocukların %70’inde reflü tespit edilmiştir. Bu nedenle reflüsü olan çocukların kardeşleri ve ileride olacak çocuklarının da reflü açısından değerlendirilmesi gerekir. Tedavi edilmemiş reflü çocukluk çağı yüksek tansiyonun en sık nedenidir ve tedavisiz reflüsü olan çocukların %10 ila 20’sinde böbrek yetmezliği gelişmektedir. Böbrek reflüsü tanısı Optimal tedavi şeması üzerinde halen bir ortak görüş olmasa da tedavinin temel amacı antibiyotik baskılama tedavisi veya cerrahi yöntemlerle böbreği enfekte idrara karşı koruyarak kalıcı böbrek hasarının tedavi şemasının belirlenmesi için reflünün derecesinin ortaya konması ve böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi gerekir. Reflünün varlığının belirlenmesi ve eğer varsa idrar kanalında yaptığı değişikliklere göre sınıflanması için en sık kullanılan radyolojik yöntem idrar kesesinin radyoopak özel bir sıvı ile doldurularak röntgen ışını altında floroskopik olarak kaçağın ortaya çıkarılan işeme sistoüretrografisidir voiding cystourethrography. Bu yöntem idrar kanallarının yapısı kesin olarak ortaya konulabildiğinden tercih edilirken bu işlem sırasında çocuğun röntgen ışınlarına maruz kalması çekince yaratmaktadır. Buna alternatif yöntem olarak daha az radyasyona maruz kalınmasını sağlayan radyonüklit sistografi önerilmiştir. İdrar kesesinin düşük radyoaktif madde ile doldurularak kameralar yardımı ile böbreğe kaçak olup olmadığının tespitine dayanan bu yöntemde kanalların yapısına dair sadece sınırlı bilgi edinilebilmesi bu yöntemin ürologlar tarafından çok sık tercih edilmemesine neden olmuştur. Bu yöntemlerle böbreğe olan kaçak 1’den en az 5’e en ciddi kadar derecelendirilir. Böbrek fonksiyonun ve böbrek dokusundaki hasarın belirlenmesi için tercih edilen yöntem DMSA böbrek sintigrafisidir. Voiding cyctourethrography ve DMSA böbrek sintigrafinin ortak kullanımı ile reflünün doğal seyri hakkında bir tahminde bulunulabilir. Yapılması reflünün tedavi şemasının belirlenmesi açısından zorunlu olan bu iki yöntem dışında idrar yapmasında veya tutmasında sorunu olan çocuklarda ek olarak idrar kesesinin fonksiyonlarının değerlendirildiği ürodinami tetkiki yararlı olacaktır. İdrar yapma bozukluğu tedavi edilen çocuklarda buna bağlı gelişmiş reflünün de büyük ölçüde iyileştiği zorunlu bir tetkik olarak görülen idrar kesesini içerisinin özel endoskoplar kullanılarak incelenmesi yöntemi olan sistoskopi artık günümüzde sadece cerrahi tedavi planlanan çocuklarda ameliyat öncesi kanal ağızlarının değerlendirilmede reflüsü nasıl tedavi edilir?Tedavinin temeli erken teşhis ve yakından takibe dayanır ve bu şekilde böbrek dokusunun korunması amaçlanır. Reflü çocuk büyüdükçe kendiliğinden geçebileceğinden tedavide ilk basamak bütün hastaların bir yaşlarına gelinceye kadar yüksek miktarda sıvı içmelerinin teşviki, idrar keselerinin tam boşaltılmasının sağlanması ve düşük doz antibiyotik koruması ile enfeksiyonların engellenerek takip edilmeleridir. Bu dönemde enfeksiyon açısından koruyucu olarak erkek bebeklerin sünnetleri önerilmektedir. Bir ila beş yaş arasında çocuklarda 1 ila 3. seviye reflülerin takibine devam etmek daha doğruyken, 4 ve 5. derece reflüye sahip olan, takiplerinde antibiyotik korumasına rağmen ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçiren, böbreğinde yeni hasar bölgeleri beliren veya çift toplayıcı sistem gibi anatomik bozukluğu olan çocukların bu dönemde cerrahiye yönlendirilmeleri daha uygundur. Beş yaşından sonra reflü bulguları devam eden tüm kız çocuklarda cerrahi olarak düzeltme önerilirken, çok seyrek durumlar dışında erkeklerde 5 yaşından sonra antibiyotik baskılama tedavisi dahil herhangi ileri bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Cerrahi teravi yöntemleriCerrahi olarak reflünün düzeltilmesi endoskopik, laparoskopik veya açık cerrahi ile gerçekleştirilebilir. Endoskopik tedaviler birçok ağır olmayan reflüde ilk tedavi seçeneği olarak görülmektedir. Henüz başarıları bilimsel olarak kesin olarak ispat edilememiş olmasına rağmen, idrar kanalının keseye bağlandığı noktaya ufak bir miktar vücut ile uyumlu sentetik malzeme enjekte edilerek anatomik bozukluğun düzeltilmesine dayanan bu yöntemler uygulama kolaylığı ve düşük yan etki oranları ile birçok cerrah tarafından tercih edilmektedir. Bu yöntem ile 1. ve 2. derece reflüler % oranında başarı ile tedavi edilebilmektedir. Reflü ciddiyeti arttıkça veya idrar yapma bozuklukları tabloya eklendiğinde bu başarı oranı %50-60 düzeyine düşmektedir. Açık cerrahi ile reflü düzeltilmesi idrar kanallarının idrar kesesine giriş noktalarının yeniden şekillendirilmesine dayanır. Bu yolla yapılan düzeltmeler %92 - 98 gibi çok yüksek başarı oranlarına sahiptir. Bu tür ameliyatlar çocuklar tarafından çok zor olmadan tolere edilirler ve çoğunlukla bir hafta gibi kısa bir sürede çocuklar gündelik aktivitelerine geri dönebilirler. Laparoskopik yöntemler açık ameliyatlara benzer başarı oranlarına sahip olmasına rağmen ameliyat sürelerinin uzun olması ve cerrahi zorlukları nedeniyle çok popülarite kazanmamışlardır. Ufak çocuklarda standartları henüz belirlenmediğinden sadece deneysel uygulama alanı bulan DaVinci robotik destekli cerrahi yöntemi yaşı daha ileri grupta başarı ile uygulanmaya başlamıştır. Sonuç olarak, ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçiren, ailesinde reflü hikayesi olan veya idrar yapma sorunları olan çocukların mutlaka reflü açısından değerlendirilmeleri gerekir. Uygun takip ve tedavi ile çocuklarımızı böbrek kaynaklı yüksek tansiyondan ve böbrek yetmezliğinden korumamız mümkün olacaktır.
Bebeklerde İdrarda Koku, Bebeklerin idrarlarında koku olması genellikle bir takım hastalık veya rahatsızlık sonucunda bebeklerin idrarlarında koku olabileceği düşünülmektedir. Normal sağlıklı bir bebekte bebeğin idrarı kokusuz ve rengi açık renklidir. Bebeğin idrarında koku olduğu yapılacak testler sonucunda herhangi bir hastalık olup olmadığı araştırılmalı ve yapılacak testler sonrasında idrar kokusu uzman hekimler tarafından değerlendirilmelidir. Çünkü bebeklerde idrar kokusu mutlak suretle hastalık belirtisidir. Bebeklerde idrar kokusunun en büyük sebeplerinden birisi ise bebeklerde oluşan kronik böbrek yetmezliği hastalı olması durumundan kaynaklı olduğu bilinir. Ayrıca bebeklerin idrarlarında koku nedenleri arasında bebek ve küçük çocuk gruplarında çok fazla görülen idrar yolları enfeksiyonu hastalığı sonucu oluştuğu da unutulmamalıdır. Bebeklerde eğer idrar yolları enfeksiyonu bulguları var ise idrarlarında koku olması görülmektedir. Bebeklerde idrar yolları enfeksiyonu bebeğin yaşı ne kadar küçükse risk o kadar büyük olmaktadır. Genellikle bebeklerde idrar kokusu bebekliğin ilk 3. ve 6. aylarından sonra çok fazla görülmektedir. Ve bebeklerde idrar kokusu özellikle kız çocuklarında erkek çocuklara oranla daha fazla görüldüğü de yapılan araştırmalar sonucunda bilinmektedir. Bebeklerde idrar kokusu vücut organlarından olan böbrek tarafından atılan çeşitli kimyasalların yoğunlu ile alakalı bir durumdur. Normal bir bebekte idrar seyreltilmiş olarak atılır ve koku bulunmaz ama bebeklerde atılan idrar son derece yoğun olursa idrar kokusu da çok güçlü ve çok kötü kokulu olur. Ayrıca alınan ilaçlar ve gıdalarda bebeklerin idrar kokusunda değişimler ve kötü koku yapacağı da İdrarda Koku SebepleriBebeklerde idrar kokusu sebepleri arasında sıklıkla karşılaşılan pis koku özellikle bebeklerde akraba evliliği yapan çiftlerin bebeklerinde görülme olasılığı çok yüksek metobolik hastalık kaynaklı olması kaçınılmazdır. Bebeklerde görülen idrar kokusu öyle ki çok faklı ve çok kötü koku öyle bir koku ki fare ölüsü, ayak kokusu hatta çemen kokusunu bastıracak kadar etkili aşırı derecede keskin bir kokudur. Bebeklerde idrar kokusunun bu denli kötü kokması bebeklerde bulunan idrar yolları iltihaplanması ve idrar yolları enfeksiyonları sonuçludur. Bunların haricinde;Karaciğer yetmezliğiİdrar yolları enfeksiyonuBöbrek enfeksiyonlarıSistik yani mesane iltihabıKan asidinin yüksek olmasıVücutta su eksikliğiİdrar yolları hastalıklarıMetabolik bozukluklarŞeker hastalığıBebeklerde İdrarda Kokusuna Ne Yapılmalı?Bebeklerin idrarlarının bu denli kötü kokması riskli bir durum olarak değerlendirilmeli ve bebeklerde bu durum gözlemlenir ise bebeğin ateşinin kontrol edilmesi ve kontrol altında tutulması çok önemlidir. Bu sırada bebeklere bol miktarda sıvı içerikli gıda takviyesi yapılmalıdır. Yapılan bütün bu önlemler sonucunda halen bebekte idrar kokusu devam ediyor ise acilen uzman bir doktora başvurulmalı ve gerekli testler yaptırılması hayati önem arz etmektedir. Son Güncelleme 154220 Bebeklerde İdrarda Koku ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 1 Yorum Yapılmış "Bebeklerde İdrarda Koku" Neden insanları korkutuyorsunuzya İnsan . YAZ Sandal Ağacı Kokusu Sandal ağacı kokusu, Sandal ağacı, tropik bir bitkidir. Sandal ağacının hoş kokusu kaliteli ağaç yapısı ve tıbbi alanlardaki, kullanımı sayesinde ticareti oldukça kuvvetli bir bitkidir. Sandal ağacı bitkisinin kültür türleri de günümüzde yaygın olara... Geniz Akıntısı Ağız Kokusu Geniz akıntısı ağız kokusu, birbiriyle direk bağlantılı rahatsızlıklardır. Günümüzde hemen hemen birçok kişinin yada çevresindeki kişilerin rahatsız olduğu bir rahatsızlıktır. Aslında bu durumdaki bir ağız kokusunu başka bir rahatsızlığın sebep olduğ... Gider Kokusu Nasıl Giderilir Gider kokusu nasıl giderilir, Gider kokusu belkide birçok bayanın korkulu rüyaları arasındadır. Genellikle temizlik yaptıktan sonra gider borularından gelen bu keskin koku evin her tarafını sarınca bayanlar hiç temizlik yapmamış gibi kokan evlerinden... Ağızda Kan Kokusu Ağızda kan kokusu, herkesin başına gelen fakat genelde dikkate almayıp geçiştirdiğimiz bir durumdur. Aksırma anında, yemek yerken, öksürdüğümüzde yada sabah uyandığımızda denk gelebiliriz. Peki neden olmakta ağızda kan kokusu? Az pişmiş et yediğimiz... Apış Arası Kokusu Apış Arası Kokusu, Çağın ciddi rahatsızlıklarından biri olan apış arası kokusu, oldukça rahatsız edici bir sağlık problemidir. Çoğunlukla kişisel bakımına dikkat etmeyen kişilerde rastlanılan bu koku türü spor ve atletizmi ile uğraşan insanlarda daha... Boğazdan Gelen Ağız Kokusu Boğazdan gelen ağız kokusu, beslenme sonrasında sabah uyandığımızda oluşan boğazda ağız kokusu, fizyolojik ağız kokusu olarak tanımlanır ve hastalık belirtisi değildir. Bunun dışında meydana gelen boğazdan ağız kokusu ve diğer hastalıkların belirtisi... Yumurta Kokusu Nasıl Çıkar Yumurtanın kokusu nasıl çıkar, yumurtanın faydalı olduğunu hemen herkes bilir. Sağlıklı kalabilmek için ayrıca çocukların büyüme aşamasında etken olan yumurtanın yararları saymakla bitirilmez. Yumurtanın protein deposu olduğundan her yaşta insanın ye... Menekşe Kokusu Menekşe kokusu, Menekşe ülkemizde en çok sevilen salon çiçeğidir. Menekşe Afrika ülkesinden gelmektedir, menekşe evlerde, ofislerde mutlaka kullanılan bir çiçek türüdür. Afrika menekşesi her mevsim çiçek açmaktadır, zellikle sonbahardan yaza kadar o... Çürük Diş Kokusu Çürük Diş Kokusu, Dişlerimiz bizim sindirim için ve yemeklerin parçalanması, tüketilmesi ve bizim sindirimimiz için ilk temel organımızdır. Dişlerimizin sağlıklı olabilmesi için her türlü önlemi almamız gerekmektedir. Yoksa çürüyen dişler kişilerin ... Mideden Gelen Ağız Kokusu Mideden gelen ağız kokusu; Bir çoğumuz sıradan bir ağız kokusu olarak değerlendirse de önemli sağlık sorunları da bu kokuya yol açıyor olabilir. Bu nedenle mideden gelen ağız kokusunu dikkate almakta fayda vardır. Mide rahatsızlıkların içerisinde ref... Amonyak Kokusu Amonyak Kokusu, Hidrojen ve azot birleşimi olan, birtakım aminoasitlerin deaminasyonundan ve aminler ve nükleik asit gibi kaynaklardan meydana gelen amonyak, oldukça keskin kokulu bir gazdır. Suda çözünebilen ve oldukça zehirli bir artık ürün olan am... Naftalin Kokusu Naftalin Kokusu, neredeyse tüm evlerde şu pul kanatlı böceğimiz güveden kurtulmak ve de kötü kokulara engel olmak için bulunan parlak yapılı kristalin havada çözülmüş kimyasal maddeleridir naftalin kokusu. Sararmış anı defteri yaprakları ile oymalı m... Sandal Ağacı Kokusu Geniz Akıntısı Ağız Kokusu Gider Kokusu Nasıl Giderilir Ağızda Kan Kokusu Apış Arası Kokusu Boğazdan Gelen Ağız Kokusu Yumurta Kokusu Nasıl Çıkar Menekşe Kokusu Çürük Diş Kokusu Mideden Gelen Ağız Kokusu Amonyak Kokusu Naftalin Kokusu Bebeklerde İdrarda Koku Ayak Tırnağı Kokusu Lavanta Kokusu Diş Kokusu İdrarda Koku Sinüzit Ağız Kokusu Koku Lavabo Kokusu Genital Bölge Kokusu Ağızdaki Sarımsak Kokusu Nasıl Gider Rutubet Kokusu Nasıl Giderilir Toprak Kokusu Bebeklerde Ağız Kokusu Gül Kokusu Vajina Kokusu Sigara Kokusu Nasıl Giderilir Evdeki Sigara Kokusu Nasıl Giderilir Koltuk Altı Kokusu Popüler İçerik Ayak Tırnağı Kokusu Ayak tırnağı kokusu, Özellikle sosyal ortamlarda insanı çok zorda bırakan bir soruna dönüşebilir. Ayak tırnağı kokusu öyle nadir rastlanan bir rahatsı... Lavanta Kokusu Lavanta kokusu, Gündelik hayatta neredeyse herkesin evinde olan bir kokudur. Lavanta kokusu temizliğin kokusudur. Adına türküler yazılan, nikahlar da ... Diş Kokusu Diş Kokusu, Ağız sağlığının korunması amacıyla diş ve diş etlerinin bakımının düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Bir kısım insanlarla sohbet edil... İdrarda Koku İdrarda koku, kadınlarda oluşan bu sorun genelde hemen hemen her idrara çıkışta tekrarlanabilir. İdrarda oluşan koku bir hastalık belirtisinin haberci... Sinüzit Ağız Kokusu Sinüzit ağız kokusu, şayet uzunca zamandır öksürük, ağız kokusu benzeri yakınmalarınız meydana geliyorsa, şunlar müzmin sinüzit semptomları içinde bul... Koku Koku, koku alma duyusu ile hissedilen insanlar ve hayvanlar tarafından genellikle çok düşük değerde sayılabilecek konsantrasyonda olan bir yada birden...
Ebru Gözer “Yeterince anne sütü ve mama ile beslenen bebekler günde 4-8 defa idrar yaparlar. Günde 4-8 defa idrarla ıslanmış bez alıyorsanız aldığı sıvı miktarı yeterlidir. Altı aydan büyük bebeklere su vermek 12, 2017Bebekler kaç saatte bir idrar yapar?Bebekler normalde doğumdan sonraki 24 saat içerisinde çiş yaparlar, sonraki günlerde de günde 2 ile 6 kez arasında çiş bebek kaç kez altını ıslatır?Bebeklerin doyduklarına dair ortak en önemli belirti, günde yaklaşık 4-6 bez ıslatmalarıdır. Yani çiş, bebeğin doyup doymadığına dair belirtilerin başında neden sürekli çiş yapar?Devamlı, daha az ya da daha fazla sıklıkta idrara giden çocuklarda, üriner sistemin yapı veya fonksiyonu ile ilgili bir sorun olabilir. Böbreklerde veya idrar yollarında kist, taş, darlık gibi sorunlar ya da mesanenin çalışmasında bozukluk söz konusu ise enfeksiyon riski çişini yapması için ne yapmalıyım?Bu kurallar;Öncelikle idrar torbası takacak kişi ellerini sabunla uygun şekilde yıkar. … Bebek uygun bir yerde sırt üstü yatırılır. … İdrar torbası koruyucu kılıfından çıkartılır. … Bebekler, idrar torbası takıldıktan sonra dik pozisyonda günde kaç kez idrar yapar?Ebru Gözer “Yeterince anne sütü ve mama ile beslenen bebekler günde 4-8 defa idrar yaparlar. Günde 4-8 defa idrarla ıslanmış bez alıyorsanız aldığı sıvı miktarı az idrar yapma nedenleri nedir?Eğer bir bebek hayatının ilk 24 saati hiç idrar yapmadıysa bu böbrek hastalıklarının bir bulgusu olabilir. Aynı zamanda hayatının ilk günlerinde bebek yeterli anne sütü alamıyorsa susuz kalır ve buna bağlı idrar miktarı çok bebek nasıl Anlaşilir?Bebeğimin Doymadığını Nasıl Anlarım?Kilo almıyorsa,Huzursuzsa,Sık sık ağlıyorsa,Bezini ıslatmıyorsa günde ortalama 4-6 kereden az doymuyor 9, 2020
İdrar yolu enfeksiyonu çocukluk yaş grubunun en sık görülen enfeksiyonlarından biridir. Çocuklarda kronik böbrek yetmezliği yapan nedenlerin en az 1/3’inden sorumlu olduğu için yakın takibi gerekir. Özellikle 5 yaştan küçük çocuklarda görülen idrar yolu enfeksiyonu önemlidir. Çocuk, yaşı ne kadar küçükse o kadar fazla risk taşır. Erken teşhis ve tedavisi yapılmayan ve iyi takip edilmeyen idrar yolu enfeksiyonlu çocuklarda gelecekte hipertansiyon gelişmesinin yanı sıra, gebelik sırasında da sorunlar ortaya çıkabilir, böbrek yetmezliği gelişebilir. İdrar yolu enfeksiyonunun ilk atağının en fazla görülme sıklığı hayatın ilk yıllarıdır. Bebeklik döneminin ilk 3-6 ayı dışında, her yaşta kızlarda daha fazladır. Tekrarlama oranı da kızlarda fazla olup ilk 5 yılda %50’dir. Reflü, yani böbreklere doğru idrar kaçağı her iki cinste aynı olup, idrar yolu enfeksiyonu geçirenlerin %30-40’ında vardır. Prematürelerde, zamanında doğan bebeklere göre 3 kat daha fazla idrar yolu enfeksiyonu görülür. Erkek çocuklarda, yenidoğan döneminde sünnet, idrar yolu enfeksiyon riskini en az 10-15 misli azaltmaktadır. Eğer idrar yollarında doğuştan yapısal bir bozukluk veya fonksiyon bozukluğu varsa enfeksiyon daha komplike seyreder. İdrar yolu enfeksiyonlarında mikrop en sık şekilde aşağıdan yukarıya çıkma şeklinde yayılır. Kan yoluyla bulaşma yenidoğan döneminde fazladır. En sık idrar yolu enfeksiyonu yapan mikroorganizma da ve ilk atakların %80-90’ından sorumludur. İdrar yolu enfeksiyonunun gelişmesi için hastalık yapan mikrobun, idrar yolunu döşeyen epitel hücrelerine bağlanıp idrar akışından kurtularak orada kümelenip çoğalması gerekmektedir. Dışkıdaki yaklaşık ’sı böbreklere ulaşıp üst üriner sistemde şiddetli piyelonefrit yapma özelliği taşır. Eğer şahısta bu tip mikropların tutunması için özel yerler mevcutsa enfeksiyon daha sık görülür. Bazı doku grubu özelliği olanlarda idrar yolu enfeksiyonu daha sık görülmektedir. Kan grubu B ve AB olanlarda da enfeksiyonun daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Aşağıdan yukarıya çıkış şeklinde enfeksiyonda bağırsaklar mikroplar için depo görevi üstlenir ve kızlarda kısa üretra, sünnetsiz erkeklerde sünnet derisi altında bakteriler çoğalır. Kadınlarda vajen içindeki faydalı doğal flora bakterinin yapışımını engeller. Erkeklerin prostat salgılarında da mikrop öldürücü özellik vardır. Vezikoüreteral reflü Reflü, idrarın mesaneden geriye üretere ve böbreğe kaçışı demektir. Reflü mikrobun böbreğe ulaşmasını kolaylaştırdığı gibi skar gelişmesine de katkıda bulunur. Reflü ne kadar şiddetli ise böbrek için risk o kadar fazladır. Son yıllardaki araştırmalara göre reflü genetik potansiyel taşımaktadır. Reflüsü olan çocukların özel bir şekilde, çok dikkatli ve yakın takibi gerekir. Vücudun bağışıklık sistemi idrar yolu enfeksiyonunun şiddeti ve kronikleşmesi üzerine etkilidir. İdrar yolu enfeksiyonunun gelişmesinde yaşlılık, diabet mellitus, tıkanmalar ve üriner sistem taşları da hazırlayıcı faktörlerdendir. İdrarın özellikleri İdrarın kendisinin mikrop öldürücü özelliği vardır. Mikrobun yapışmasını engeller. İçindeki bazı maddeler ve bağışıklık maddeleri enfeksiyonu engelleyici özelliktedir. İdrar reaksiyonu normalde asittir ve bu özellik bakterilere karşı direnci artırır. Çocuk idrarını uzun süre tutma eğiliminde ise bu, idrarda mevcut bakterinin çoğalma hızını artırır. Yani idrar yapmanın mekanik yıkama etkisi vardır. Bol su içilmesi de mesanenin boşalmasını kolaylaştırır ve mikrobun tutunup çoğalması engellenir. Bazı mikroplar böbrekten mesaneye idrar taşıyan, “üreter” denilen borucukların hareketini bozup, mikrobun böbreğe çıkışını kolaylaştırır. Vücudun bağışıklık sistemi yani “immün cevap” idrar yolu enfeksiyonunun şiddeti ve kronikleşmesi üzerine de etkilidir. İdrar reaksiyonunun asit olması da bakteriye karşı direnci artırır. İdrar yolu enfeksiyonu, mikrobun yerleştiği bölgelere göre sınıflanabilir. Sistit gibi çıkış bölgesine yakın olan enfeksiyonlar, böbreklerde yerleşen enfeksiyonlara göre daha az risklidir. Bazen, hiç belirtisi olmayan şahıslarda, rastgele tekrarlanan idrar kültürlerinde mikrop üremesi olduğu gözlenebilir. Eğer belirti yoksa veya idrar tetkikinde belli bir sayının üstünde lokosit yoksa, bunların tedavi edilip edilmeyeceği konusunda doktorun sağlıklı bir karar vermesi gerekir. Sistit Enfeksiyonun mesaneye yerleştiği durumdur. Ağrılı ve sık idrar yapma, idrar kaçırma ve idrarda bakterinin görülmesi ile karakterizedir. Bakteriyel sistitlerin üçte biri tekrarlar fakat böbrekte zedelenme yapmaz, dört günde iyileşir. Şiddetli kanamayla seyreden sistitlere “hemorajik sistit” denir. Hastanın kullandığı bazı ilaçlar bunda etkili olabilir. Sistit dışında da ağrılı idrara neden olan durumlar olabilir. Genitoüriner travmaları, üretral irritasyon, alerjik reaksiyon, mantar enfeksiyonları, klamidya enfeksiyonları, uçuk virüsünün yerleşmesi veya özellikle erişkinlerde gonore bel soğukluğu sistit gibi belirti verebilir. Akut piyelonefrit Üstte, böbreklerde yerleşen enfeksiyona denir. Genellikle yüksek ateş, sırt ve yan ağrısı, küçük çocuklarda ateş, kusma, karın ağrısıyla seyreder. Daha önce idrarını tutabilen çocukta idrar kaçırma görülebilir. Kronik piyelonefrit Genellikle reflü sonucu gelişir. Kronik böbrek yetmezliği tablosunu oluşturur. Çocuklarda gelişme geriliği, hipertansiyon ve proteinüri yapan nedenler arasında yer alır. İdrar yolu enfeksiyonu belirtileri Belirtiler yaş grubuna göre değişir. Yenidoğan ve süt çocuklarında Yüksek ateş, düşük ateş, büyüme geriliği, kusma, ishal, sepsis, huzursuzluk, aktivite azlığı, sarılık, kötü kokulu idrar, iyileşmeyen genital pişikler. Okul öncesi çocuklarda Karın ağrısı, kusma, ishal, kabızlık, anormal işeme şekli, kötü kokulu idrar, ateş, büyüme geriliği. Okul çağı Sık idrar yapma, ağrılı idrar yapma, karın ağrısı, idrarını tutamama veya gece idrar kaçırma, kabızlık, kötü kokulu idrar, ateş. Adölesan ergenlik Ağrılı idrar, sık sık idrar yapma, ani idrar kaçırma, karında ağrı veya rahatsızlık hissi. Anne evde ilk olarak ne yapmalıdır? • Eğer çocuğunuz idrar yaparken ağrıdan şikayet ediyorsa önce ateşini ölçün. • İdrarının bulanık olup olmadığını ve kötü kokup kokmadığını kontrol edin. • Çocuğunuza bol miktarda su ve sıvı gıda içirin. • Eğer yan ağrısı ve böğür ağrısı varsa arkasına sıcak kompres yapın. Doktora ne zaman başvurmalı? • Çocuğunuz idrar yaparken ağrısı varsa derhal doktora başvurun. Doktor ne yapar? • Çocuğunuzu muayene edip, idrar tetkiki ve idrar kültürü ister ve en muhtemel mikroba karşı en etkin olabilecek ilacı verir. Çocuğun enfeksiyonunun şiddetine ve tekrarlama durumuna göre gerekli tetkikleri organize eder. Enfeksiyonu önlemek için anne ne yapabilir? • Çocuğunuz sizi anlayabilecek kadar büyükse tuvaletten önce ve sonra ellerini sabunla yıkamayı öğretin. • Tuvaletten sonra önden arkaya doğru temiz suyla yıkayıp, kurulamayı öğretin. Çocuk su bulamayacak ortamda ise veya beceremiyorsa tuvalet kağıdıyla önden arkaya doğru temizlik öğretin. • İdrar yolu enfeksiyonu sık tekrarlıyorsa çocuğunuzu ayakta, duş şeklinde yıkayın. • Tekrarlayan sistitlerde çocuğunuzda bağırsak paraziti, özellikle kılkurt olabileceğini aklınızda bulundurun.
İdrar problemleri ve yaralanmalar çocuklarda bir endişe kaynağıdır. Küçük çocuklar anne babalarına geçirdikleri belirtileri anlatamayabilir, bu da onların neye ihtiyacı olduğuna karar verilmesini zorlaştırabilir. Büyük çocuklar ise semptomlarından utanabilir. Çocuğunuzda üriner bir problem veya yaralanma varsa, ne yapılması gerektiğine karar vermeden önce tüm semptomlarını anlamanız gerekmektedir. Sık Rastlanan Semptomlar Üretra, mesane, üreterler ve böbrekler, idrar yolunu oluşturan yapılardır. İdrar yaparken ağrı dizüri ve sıklıkla idrar yapma ihtiyacı hissetme küçük çocuklarda sık görülen semptomlardır. Çocuğunuz bu semptomlardan sadece birine sahip olduğunda veya semptomlar hafif olduğunda, sorunun daha da kötüleşmesini önlemek ve semptomları hafifletmeye yardımcı olmak için gereken tek şey evde tedavi olabilir. Hafif semptomlardan bazıları •Sık idrara çıkma ihtiyacı- Burada unutmamak gerekir ki bir çocuğun mesanesi küçüktür ve bir yetişkinin mesanesi kadar idrar tutmaz. Bu yüzden sık idrara çıkma yaygındır ve mutlaka idrar probleminin bir işareti olmak zorunda değildir. Çocuğunuz ekstra sıvı içtiği, gergin hissettiği veya sadece alışkanlık yaptığı için de daha fazla idrar yapabilir. •İdrar vajina veya üretra çevresindeki tahriş olmuş cilde temas ettiğinde yanma- Cilt tahrişi nedeniyle idrara çıkma sırasında ağrı kızlarda genital cilt tahrişi erkeklerde olduğundan daha sık görülür. İdrar Yolu Enfeksiyonu İdrar yaparken ağrı ve sık idrara çıkma ihtiyacı, çocuğunuzun idrar yolu enfeksiyonu olduğu anlamına da gelebilir. İdrar yolu enfeksiyonları İYE çocuklarda en sık görülen ikinci bakteriyel enfeksiyondur. Çocuğunuzda enfeksiyon olduğunda, bakteri mesanede büyür ve mesane duvarını tahriş eder. Çok az miktarda idrar mesaneye ulaşır ulaşmaz ağrıya neden olur. Ağrıyı yatıştırmak için çocuğunuzun normalden daha sık idrar yapmaya çalıştığını görebilirsiniz. Ancak çocuğunuz çok az idrar yapabilecektir, çünkü mesane son idrarından bu yana sadece küçük bir miktar toplamıştır. İdrar yolu enfeksiyonu hakkında daha detaylı bilgi için ilgili blog yazımızı incelemek için tıklayınız.. İdrar Rengi ve Kokusu Sıvı dengesi, diyet, kullanılan ilaçlar ve belli başlı hastalıklar dahil olmak üzere pek çok faktör idrarın rengini etkileyebilir. Rengin ne kadar koyu veya açık olduğu, temelde içinde hangi oranda su olduğunu gösterir. B vitamini takviyeleri idrarı parlak sarıya döndürebilir. Böğürtlen, pancar gibi besinler, kullanılan bazı ilaçlar veya idrardaki kan, idrarı kırmızı-kahverengi tonlarında bir renge çevirebilir. Bazı gıdalar kuşkonmaz gibi, vitaminler ve çeşitli antibiyotikler penisilin gibi idrarın farklı bir kokuya sahip olmasına sebebiyet verebilir. Kontrolsüz diyabet tatlı,meyveli bir kokuya neden olabilir. İdrar yolu enfeksiyonu İYE kötü bir kokuya neden olabilir. 2 Yaşından Küçük Bebekler ve Çocuklarda Semptomlar İdrar yolu iltihabı olan bebekler ve çok küçük çocuklar genellikle idrar yoluna özgü görünmeyen semptomlara sahiptir. İzlenebilecek belirtilerden bazıları •Ateş- özellikle öksürük ya da burun akıntısı gibi diğer enfeksiyon belirtileri olmadan, •Sık veya seyrek idrar yapma, •Ağır ya da kötü kokulu idrar, •Koyu veya kan çizgili idrar, •Yemek yeme veya reddetme konusunda ilgi eksikliği, •İshal, •Kusma, •Kıvranma ve sinirlilik, •Gitmeyen bebek bezi döküntüsü… Not Yeni doğanların yaşamın ilk 3 gününde pembe idrar yapması yaygındır. Bu, idrardaki kristallerden olabilir. 2 Yaş ve Üzeri Çocuklarda Semptomlar İdrar yolu enfeksiyonu olan küçük çocuklar çoğunlukla idrar yolu ile daha belirgin bir şekilde ilişkili semptomlara sahiptir. Bunlardan bazıları •İdrar yapma ile yanma dizüri. Bu, idrar yolu enfeksiyonunun en yaygın belirtisidir, •Ateş, •Fazla idrar yapamadan sık idrar yapma ihtiyacı, •Güçlü bir idrara çıkma isteği aciliyet, •Ağır veya kötü kokulu idrar, •İdrarda kan hematüri. Not İdrar rengi pembe, kırmızı veya kahverengi görünebilir. •Göbek ağrısı, •Göğüs kafesinin hemen altında ve sırtın bir veya her iki tarafında belin üzerinde yan tarafta hissedilen ağrı, •Kusma, •Vajinadan deşarj, •Tuvalet eğitimi almış çocuklarda yeniden ortaya çıkan ani gündüz ıslatmaları… İdrar yolu enfeksiyonlarına normalde sindirim sisteminde bulunan Escherichia coli E. coli gibi bakterilerin idrar yoluna girmesi neden olabilir. İki yaygın İYE türü şunlardır •Mesane enfeksiyonları, bakteriler üretraya doğru hareket ederek mesaneye girdiğinde ortaya çıkar. •Böbrek enfeksiyonları, genellikle bakteriler mesaneden üreterlere kadar ilerleyerek böbreklere girdiğinde ortaya çıkar. Vücudun başka bir kısmındaki enfeksiyondan gelen bakteriler kan dolaşımı yoluyla böbreklere seyahat ederse böbrek enfeksiyonu da ortaya çıkabilir. Genel bilgiler •Yaşamın ilk 3 ayı dışında, kızların üriner problemleri erkeklerden daha fazladır. Kızların birden fazla İYE geçirmesi ihtimali de erkeklerden daha fazladır. •İdrar yollarının yapısı veya işlevi ile ilgili sorunları olan bebekler ve küçük çocukların İYE geçirme olasılığı daha yüksek olabilir. Vezikoüreteral reflü veya idrar yolunda tıkanıklık gibi bir sorun mesaneyi tamamen boşaltmayı zorlaştırabilir. Bu, bakterilerin üriner sistemden daha kolay büyümesine ve yayılmasına izin verecektir. Bunlar doğumda konjenital olabilir veya cerrahi, yaralanma veya geçmiş enfeksiyonların bir sonucu olabilir. •Yaşamın ilk yılında, erkekler, anatomik olarak, idrar problemi yaşamaya kızlara oranla daha yatkındır. Çocuğunuzun idrar yolu ile ilgili bilinen bir yapısal veya fonksiyonel problemi varsa, idrar semptomlarına ne zaman bakılması gerektiği konusunda doktorunuzun vereceği talimatları takip edin. •Nadir durumlarda, idrar semptomları diyabet gibi daha ciddi bir hastalığı gösterebilir. •Sırtta veya genital bölgede darbe alma gibi bir yaralanma, idrar sorunlarına neden olabilir. Çocuğunuzun idrara çıkma zorluğu varsa, idrara çıkamıyorsa veya idrarında kan varsa doktora başvurmak gerekir. •Çocuğunuzun bir doktora görünüp görünmeyeceğine ve ne zaman geleceğine karar vermek için çocuğunuzun belirtilerini kontrol edin. Meta Açıklaması Çocuklarda ve bebeklerde idrar problemlerini fark etmek her zaman kolay olmayabilir. İdrar sorunlarında sık görülen belirtileri, yazımızda bulabilirsiniz.
bebekler ne kadar sıklıkla idrar yapar